Batıdan Yükselen Aydınlık

Irkçılık, Avrupa’nın inancımızdaki eşitliğin tüm insanlığa yayılmasını durdurmak; ortak inancın evrensel yurdun içinde birleşmiş olan ulusumuzu bölmek için yaptığı emperyalist bir girişimin adıdır. Malcolm X, ‘’ten rengi’’ farklı diye çok istediği hayallerinden vazgeçirilmek zorunda bırakılıyor. Düşüncelerini paylaşmasına bile izin verilmiyor. Çoğu kez tehditler savruluyor Malcolm X’e. Toplumun dışlaması üzerine kötü yola düşen Malcolm, girdiği kötü yoldan aklındaki kötü düşüncelerden İslam ile tanıştıktan sonra dönüyor. İslam’ın olmadığı yerde zulümüm olduğuna inanıyor. Pes etmeyip siyahi insanlar için, mazlumun sesi olmak için, ezilenlerin sesi olmak için, kardeşliğin, barışın, sevginin ve özgürlüğün şarkısını yüksek sesle söylemek için zalime, zulme, müstekbire, otoriteye bir taş atıp mücadele ediyor. Öldürülene kadar… Günümüzde de siyahi insanlar tıpkı diğer insanların sahip oldukları haklara sahip olmak için mücadele etmekte. Mazlum olanlar öldürülmekte, mazlum olanların sesi her geçen gün kestirilmek istenmekte. Özgürlüğün savunulmasını aşırılık olarak gören insanların sayısı her geçen gün artmaktadır.

Malcolm’un da dediği gibi ‘’ Özgürlüğün savunulması, adaletin istenmesi aşırılık ise ben bir aşırıyım. Haksız bir aşırılığı asla savunmuyorum. Bir insanın özgürlüğünü savunmak için aşırı olmasını savunuyorum. ‘’ Bir ülkede hâlâ siyahi insanlar sahip olası gereken haklara sahip değilse, bir köşelerde ten rengi farklı diye insanlar hayallerinden vazgeçirilmek zorunda bırakılıyorsa, ten rengi yüzünden insanlar ailelerinden, sevdiği insanlarından koparılıyorsa canice maalesef ki o ülkede psikolojik bir hastalık olan ırkçılığı ideolojik düşünce sanan insanlar vardır; adaletsizlik vardır. Bu hastalığa sahip olan insanlara karşı birlik olabilmek çok önemlidir. Malcolm’un da dediği gibi ; ‘’ adaletsizlik karşısında öldürülen her insan için elinizde daima atacağınız bir taşınız olsun, bu düzene taş atmayan adamın kalbi taşlaşmıştır.

Şiirleriniz olsun, öyle bir şiiriniz olsun ki okuyanı ayaklandırsın. Sevdaya dair bir şiir olsun. Davaya dair, direnmeye dair, Eyleme dair... Yumruğun daima hazır olsun; yükselmeye hazır olsun. İtiraz et, itirazım var de, itirazının sesini yükselt, sloganlarını daima yüksek sesle haykır. Yolunu devam ettirecek bir çocuk yetiştir. Davaya adanacak bir çocuk yola revan olacak, sevdaya abanacak. Zulme karşı direnecek bir çocuk yetiştir. Eğer elinden hiçbir şey gelmiyorsa duvarlara yaz sloganlarını. Şehitleri asla unutma ve her vesileyle şehitlerimizi an. Şehitler davamızın kan çiçekleridir. Umudumuzu ayakta tutan yiğit erlerimizdir. Tevhit, adalet ve özgürlüğün hâkim olduğu bir hayal kur. Çocukların ölmediği bir dünyanın hayalini kur. Sınırsız ve sınıfsız bir dünyanın hayalini kur. Emperyalizmin, kapitalizmin, Siyonizm’in ve diğer izmlerin olmadığı bir dünyanın hayalini kur. Zulme, diktatörlüğe, haksızlığa, işkenceye karşı bir barikat kur. Tarihe sahip çık. Sokaklara sahip çık. Meydanlardan kaçma. Kurşun atmaya yüreğin olsun. Yarınlar için bir tohum et. İnsanlık ısınsın diye bir ateş yak, sana zulmeden adama gücün yetmiyorsa adamın camını kır, Ama sakın tepkisiz kalma. Bir cam kırmakla da olsa hakkını savun ve dik dur. Kardeşlerinin yarasını sar. Korkularının üstüne git. Bazen geri dur. Korkunu önemse. Korkuların ile yaşamaya alış. Korkularını yenmeye çalış.

Özgürlüğü elde etmek istiyorsan dünyadaki tüm ezilmiş hakları tanıyacaksın. İnsanlar seni farklı görse bile farklı olduğunu düşünse bile, seni susturmak istese bile, bu yolun sonunda, mücadelenin sonunda can vereceğini bilsen bile düşüncelerini söylemekten asla çekinme. Korkanlar, hayallerinden vazgeçenler, sırf başkası istedi diye kötü yola düşenler her zaman kaybedeceklerdir. İyi siyah, iyi beyaz insan diye bir şey yoktur. İyi veya kötü insanlar vardır. Kimseyi ayırt etme. İşte o zaman mücadele edenler, pes etmeyenler kazanacaklardır.

Zeynep Çakmak

11/J 455