YEŞİL'İN KATİLİ
- koprudergi0
- 21 Ara 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 28 Ara 2022
Bir sonbahar günüydü... Mahallemizin bakkalı Kemal Amca dükkanını kapatmış eve gidiyordu, daha doğrusu parktaki çocukların yanına gidiyordu. Her akşam yaptığı gibi
çikolata ile şeker dağıtmaya gidiyor ve onlarla oyun oynuyordu, bazen salıncakta sallandığına şahit olmuştum. Çocukların bu kadar sevmesinin nedeni hiç çocuğu olmamasıydı. Kemal Amca çocuklara yaptığı bu jest ile çocukların gönlünde taht kurmuştu bile. Çocuklar ona "Çikolataların Efendisi" diyorlardı, Kemal Amca bu lakaptan mutluydu ve çocuklarda Kemal Amca'nın bir lakabı vardı "Yeşilin Bekçisi".
Ertesi gün yüzünde güller açan Kemal Amca dükkanını açmaya giderken ömrü boyunca yaşayamayacağı bir şok yaşadı çünkü Kemal Amca'nın dükkanının arkasındaki yıllardır
gözünden sakındığı, emek emek büyüttüğü ağaçlar yerle bir olmuştu, kesilmişti. Adeta yemyeşil cenneti simsiyah bir cehenneme dönüştürmüşlerdi. Kemal Amca bir sinirle
dışarı çıktı ve sokağın ortasında bağırmaya başladı.
Kemal Amca:
-Hangi vicdansız öldürdü, hanginiz yaptınız? Söyleyin!
Herkes balkonlara, camlara çıktı. Mahalleli Kemal Amca'nın bu isyanından hiçbir şey anlamamış olmalı ki herkes şaşkın şaşkın birbirine bakıyordu. Mahallemizin muhtarı
Kerim Amca her zamanki gibi bir bilmiş edasıyla evinin avlusundan çıkıp, Kemal Amca'nın yanına gitti ve şöyle dedi:
-Kemal Bey neden mahallenin orta yerinde bağırıyorsun?
-Peki, sorarım size hangi deli cesaretli vicdansız benim bahçemi talan etti?
Kerim Amca bu duyduklarına inanamadı ve şöyle dedi:
-Böyle bir şey nasıl olabilir?
Kemal Amca:
-Basbayağı oldu işte, bütün emeklerimi, yıllarımı yıktılar.
Kerim Amca duraksadı ve onu sakinleştirmeye çalıştı.
-Biraz sakin ol, belediyeye haber veririz ve kimin yaptığını bulurlar.
-Bulsalar ne olacak, bahçem elden gittikten sonra.
Kerim Amca bu sözler karşısında söylecek söz bulamadı çünkü Kemal Amca sonuna kadar haklıydı.
Ertesi gün belediye ekipleri geldi. Her yeri her şeyi kurcaladılar ama hiçbir şey bulamadılar. Sorunun tek cevabı Kemal Amca'nın karısı Gülnaz Hanımdaydı, birtek o
biliyordu katilin kim olduğunu. Gülnaz Hanım belediye ekiplerine her şeyi anlattı: Kemal Amca'nın uyurgezer olduğunu, uyurken yaptıklarının farkında olmadığını anlattı.
Doğrusu, biz de biliyorduk uyurgezer olduğunu; Gecenin 3'ünde dükkanı açıp kapının önlerine ekmek ve süt bıraktığına şahit olmuştuk ve buradaki asıl sorun bunları
Kemal Amcaya da anlatmaktı çünkü Kemal Amca bunlara asla inanmazdı ama bir kanıt olsaydı böyle zor durumda kalmazlardı.
Gülnaz Hanım yaşlı ninelerin sandığı gibiydi, karıştıkdıkça içinden yeni bir şey çıkıyordu. Ağaçların olduğu yerde kamera varmış belediye ekipleri bulmasın diye kaldırmıştı ve kayıtları incelediğimizde Kemal Amcayla birlikte üzüldük. Aynı zamanda bu olay ona bir ders olmuştu uyurgezerliği için doktora gitmeyi reddederken düzenli olarak doktora gitmeye başladı.
Yıllar yıllar sonra kesilen ormanlık alana dikilen ağaçlar büyüdü ve meyve verdi, parklar yine eski cıvıl cıvıl haline döndü... Kemal Amca ve Gülnaz Teyze bunları göremedi. O kadar uzun bir süre geçti ki aradan ben de elma ağaçlarının olduğu bölümde elimde bastonum torunlarıma elma toplattırıyorum. Hayatım boyunca öğrendiğim en önemli şey ise (daha doğrusu sorduğum soruya cevap arayışım):
Bir ağaç 2 ömür boyunca yaşayıp yetişiyorsa neden insanlar bir tek şansında ağaçları kesme cüretinde bulunabiliyor ve hayatının oksijen kaynağını azaltarak kendine kötülük yapıyor?
Burcu ÇAM








Yorumlar