ATATÜRK VE ÇOCUK
- koprudergi0
- 14 Ara 2022
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 28 Ara 2022
Güneşli bir sabahtı... Deniz sakinliği, kuşların cıvıltısı huzur veriyordu. Bu huzura eşlik eden bir de bebek sesi vardı, yeni doğmuş bir bebek. Kimse bu
bebek sesinin nereden geldiğini bilmiyordu.
Yoldan geçen Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dikkatini bu bebek sesi çekmişti. Takip etti ve bulduğu bebek birçöp kenarındaydı,bu bebek kendine çok benziyordu, Atatürk be-
beğin haline acıyıp eve götürdü.Annesi Makbule Hanım bebeği görünce şaşırdı, Atatürk başından geçenleri annesine anlattı. Makbule Hanım kendi çocuklarından ayırmadan
besleyip büyüttü.
Aradan iki yıl kadar bir süre geçmişti, Atatürk savaşa katılmak zorundaydı. Annesi Makbule Hanım hasta olduğu için bakamayacağını biliyordu,Atatürk istemeyerek de
olsa el mecbur yetimhaneye bıraktı. Atatürk savaşta fazla stratejik düşünemediği için bu savaşı kaybediyordu. Aradan ne kadar süre geçti bilinemiyordu,haberci asker-
lerden birisi o üzücü haberi getirdi... Atatürk'ün yetimhaneye bıraktığı küçük çocuk hastalığa yakalanıp vefat etmişti. Bunu duyduğu anda Atatürk'ün dünyası başına yı-
kıldı.
Ne kadar çok üzülse de elinden bir şey gelmiyordu,o an aklına savaşta olduğu geldi. Stratejik düşünmeye başladı, savaş kısa sürede bitti,etrafa baktığında kan gölü
olduğunu gördü.Minik çocuk için daha çok erken olan bu ölümün üzüntüsüyle daha da alevlendi,aklına gelen bir fikir vardı; Çocuklara hergün bayram olmasına rağmen bir
günü anmaları için 23 Nisan gününü çocuklara armağan etmek istedi,bunu meclise taşıdı,meclis tarafından da kabul edildi. O günden sonra her yıl" 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olarak kutlandı.
Beren GÜLTEKİN







Yorumlar