DÜŞ
- koprudergi0
- 11 May 2022
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 Ara 2022
İlerliyordum. Karanlık sokağın en ücra köşesinde… Kimseye gözümü bile değirmeden çünkü biliyorum ki o zaman benim sesim kesilir, gözüm görünmez. Sonra bir anda onu görüyorum. Onu… Hafif bir rüzgar uzun siyah saçlarımı savurup yüzümü ve belirgin mavi gözlerimi ortaya çıkıyor. Lanet mavi gözlerimi. Beni anında tanıyabilecek mavi gözlerimi. Kafamı beni görmemesi için sağ tarafa çeviriyordum ki çok geç kaldığımı anladım. Beni görmüştü. Lanet olsun ki beni görmüştü.
Saçlarımı tekrar yüzüme örtüp kapüşonumu taktım. Buradan
uzaklaşmam gerekiyordu. Kaybolmalıydım. Beni bulmamalıydı. Nasıl bulmuştu ki zaten. Bu imkansızdı. Gördüğüm ilk ara sokağa sapıp hızlıca yürümeye başladım. Çünkü biliyordum ki koştuğum zaman buradaki herkesin dikkatini çekerdim ki bu isteyeceğim son şey bile değildi.
Arkamdan geldiğini, yağan yağmurun yerdeki hafif toprakla birleşip oluşturduğu çamura bastığında çıkan sesten anlamıştım. Acilen bu sokaktan çıkmalıydım. Sağda gördüğüm eski, tahtaları çürümüş kulübeye doğru ilerledim.Geçen sefer geldiğimde de bu kulübeyi görmüştüm. Arka taraftaki bir pencereden diğer sokağa çıkıyordu. Hemen arka pencereye ulaştım. Sokağa çıktığında iki farklı yol vardı. Arkamdaydı hâlâ ama yavaş yürüdüğünden beni hala görmemişti. Acilen sokaklardan birine girmeliydim ama iki tarafta da çok fazla kişi vardı.
Hemen enselenirdim ben hangi taraftan gideceğimi düşünene kadar sol omzuma bir el kondu.
O’ydu. Kalbim sanki göğüs kafesimi delip dışarı fırlayacakmış gibi atıyordu. Arkamı tam dönüyordum ki,
Gözlerimi açtım…
Odamdaydım.
Kendi odamda ve elimde dün gece geç saate kadar okuduğum roman vardı.
Okurken uyuyakalmıştım.
Alarmım çaldı.
Artık hayal dünyamdan çıkıp hazırlanmalıydım.
Okula gitmeliydim.
Yaren Yeloğlu








Yorumlar