Akıl Kütüphanesi

En mutsuz ve çaresiz anlarınızda ne yaparsınız? Kendinizi bir odaya kapatıp içten içe ağlar mısınız?

Yoksa yakın hissettiğiniz insanlara derdinizi mi anlatırsınız? Ben en mutsuz ve çaresiz anlarımda kitaplara sığınırım.

İnsan hayatının kötü, adaletsiz ve kin dolu olduğu bu dünyadan uzaklaşıp kitapların diyarına gitmek bambaşka duygulara kapılmama sebep olur.

Kitapları kendi zihnimde uyarlar kendi dünyamı oluştururum. O dünya benim düşüncelerime göre şekillenir. Aklımın içindeki kütüphane artık benim gezegenimdir.

Karakterlere umutlarımı, hayallerimi bahşederim. Kitap okumak benim için birkaç parça parşömen üzerine mürekkepli kalem ile yazılmış, yazıdan ibaret değildir.

Koskoca bir dünyayı bir parşömen sayfasına sığdırmaktır. Kitaplar bizlere bahşedilmiş umut ışıklarıdır. Onlar eşsiz bir yolculuğa çıkmanın anahtarlarıdır. Geçmişin izleri, geleceğin kandilleridir.

Adeta bir zaman makinesidir. Taşların yontulmasından, orta çağın dogmatiğine, rönesansın aydınlığından, günümüzün bilimine kadar zamanda yolculuk yaparız.

Geçmişimizi öğrenir, geleceğimizi edindiğimiz bilgiler ile şekillendiririz. Kalbimize umut tohumları eker. Bizleri dünyaya yararlı insan haline getirir. Okuduğumuz her sayfa bizi bir adım yukarı taşır.

Kitap okuyan birisi kulaklarını tıkar, dünyadan uzaklaşır ve sayfalarda yaşar. Uumutla, heyecanla çevirir sayfaları. Güzelliğiyle, servetiyle, mevkisiyle değil kitaplarıyla övünür.

Sahaftan aldığı ucuz, yıpranmış, eski, tozlu sayfaları olan kitabıyla övünür. Sayfaların hışırtısı içini huzurla doldurur. Kitap okumak bir elma yemek gibidir. Elma bizi büyütmez ama vücudumuzda dağılır

et olur,kemik olur... Okuduğumuz kitap da öyledir. Vücudumuzun her yerine dağılır. Bir kısmı kelime dağarcığımızı zenginleştirir, bir kısmı üslubumuza incelik katar, hayata bakışımızı değiştirir, bilgi ve

irfanımızı arttırır,ahlâkımızı güzelleştirir, düşünmeyi ve sorgulamayı tetikler. Bazen suratımıza bir darbe indirerek kendimize gelmemizi sağlar. Her ne kadar biz bunların farkında olmasak da kitap okumak

bir şeye yaramaz , birçok şeye yarar. Kitaplar en büyük servetimizdir. Ruhun muhtaç olduğu asil dostlardır.

Okuyun. Dünyanın kötülüğünden uzaklaşmak için okuyun. İnsanların eleştirilerine, alaylarına aldırmadan okuyun. En önemlisi kendi yaşadığınız dünyayı güzelleştirmek ve yaratılan her şeye değer vermek

için okuyun. Kendinizi bulmak için okuyun.

Sabahattin Ali'nin dediği gibi " Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birkaç senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım."

SILA PARLAR 11-N